Nisâburīda yetisip, orada etti vefât. Oībir gün vâz ederken,buyurduki: (Ey insan! Hazirlan son nefese, deme daha var zaman. O da kendine gelen, bu nûr ve feyizleri, Yayarak, tenvîr etti, kararmis gönülleri. O "son nefes" dedigin, gelir bu gün, ya yârin , Simdi ne hazirlarsan, iste o, senin kârin. Her nefes alirken, âgâh ol, etme gaflet, Her birinin, son nefes oldugunu kabûl et. Her namazi kilarken, de ki: "Hic belli olmaz, Bu, benim kilacagim, belki de en son namaz." Her yemek yediginde,de ki: "Hic belli olmaz, Öbür ögüne kadar belki gelir ecelim." Her gece abdest alip, girerken yatagina, De ki: "Belki ölürüm ve cikmam yarina.") Nasihât istemisti, kendisinden bir müīmin. Buyurdu: (Öfkelenme, dünyalik bir sey icin. Insan öfkelenince, örtülür akli o an, Seytan onun boynuna "bir yular" takar heman. O, kendi akli ile, edemez hic haraket, Zîrâ onun aklini, örtmüstür öfke, hiddet. "Seytanin oyuncagi", olur artik o kisi, Onun emrine göre, yapar o, her bir isi. Peygamber efendimiz, buyurduki bu bâbda: , "Hemence oturunuz, kizdiysaniz ayakta. Eger oturmakla da, sâkin olmaz iseniz, Bir miktar yatiniz ki, zâil olsun öfkeniz.")
|