SON NEFES BELLI OLMAZ



ABDULLAH BIN MENÂZIL, ulemâdan, büyük zât,
Nisâburīda yetisip, orada etti vefât.

Oībir gün vâz ederken,buyurduki: (Ey insan!
Hazirlan son nefese, deme daha var zaman.

O da kendine gelen, bu nûr ve feyizleri,
Yayarak, tenvîr etti, kararmis gönülleri.

O "son nefes" dedigin, gelir bu gün, ya yârin ,
Simdi ne hazirlarsan, iste o, senin kârin.

Her nefes alirken, âgâh ol, etme gaflet,
Her birinin, son nefes oldugunu kabûl et.

Her namazi kilarken, de ki: "Hic belli olmaz,
Bu, benim kilacagim, belki de en son namaz."

Her yemek yediginde,de ki: "Hic belli olmaz,
Öbür ögüne kadar belki gelir ecelim."

Her gece abdest alip, girerken yatagina,
De ki: "Belki ölürüm ve cikmam yarina.")

Nasihât istemisti, kendisinden bir müīmin.
Buyurdu: (Öfkelenme, dünyalik bir sey icin.

Insan öfkelenince, örtülür akli o an,
Seytan onun boynuna "bir yular" takar heman.

O, kendi akli ile, edemez hic haraket,
Zîrâ onun aklini, örtmüstür öfke, hiddet.

"Seytanin oyuncagi", olur artik o kisi,
Onun emrine göre, yapar o, her bir isi.

Peygamber efendimiz, buyurduki bu bâbda: ,
"Hemence oturunuz, kizdiysaniz ayakta.

Eger oturmakla da, sâkin olmaz iseniz,
Bir miktar yatiniz ki, zâil olsun öfkeniz.")