BANA ARKADASINI SÖYLE....


Insan, ancak kendisi gibi olan kimselerle arkadaslik yapar, kendisi gibi olan kimseleri sever,
kendisi gibi olan kimseleri tavsiye eder. Dogruyu bulmakta güzel bir ölçüdür bu.

Atalarimiz ne güzel söylemisler: “Bana arkadasini söyle, sana kim oldugunu söyliyeyim.
” Gerçekten de insan, ancak kendisi gibi olan kimselerle arkadaslik yapar, kendisi gibi olan
kimseleri sever, kendisi gibi olan kimseleri tavsiye eder.
Dogruyu bulmakta güzel bir ölçüdür bu.

Her insani inceleyip, geçmisini arastirip, nasil biri oldugunu tespit etmek zordur.
Hele, ilmi olmayanlarin, dinî konularda, gerçek âlim ile, sinsi din düsmanlarini ayirt etmesi çok zordur.
Çünkü, düsmanlar çok sinsi hareket ediyorlar. Bunu anlamanin en kolay yolu,
kimlere hücüm ediyorlar, kimlere arka çikiyorlar, bunu iyi tespit etmek lazimdir.
Bu takdirde is kolaylasir.

Yaptiklarinin tersini yapmali

Her devirde oldugu gibi, sinsi düsmanlarin, günümüzdeki temsilcileri de, kendilerine Islâm
âlimlerini hedef seçtiler.
Bunlari kötülemek için ne gerekiyorsa yapiyorlar.
Imam-i a'zam, Imam-i Gazalî, Imam-i Rabbanî gibi Islâm büyüklerini her firsatta kötülüyorlar.


Bununla da yetinmeyip, sinsi düsmanligi temsil eden, kendilerinden önceki kuklalari göklere çikariyorlar.
Bir kimsenin gerçek niyetini anlamak için, övdükleri ve kötüledikleri kimselere bakmak kâfi.

Bakin, zamanimizdaki bu zihniyetin temsilcisi olan reformcu prof.larin konusmalarina.
Islâmiyete en büyük zarari veren Ibni Teymiyye, onlara göre âlimlerin bas taci...
Osmanliya isyan eden, zindikligina mahkemece karar verilip idam edilen Seyh Bedreddin,
buna göre esi, benzeri bulunmayan ilerici bir âlim.

Bunlarin uzantisi olan, Abduh, Resit Riza, Efganî, Hamidullah zamanlarinin ilerici, aydin tek din adamlari.
Bunlar varken, Imam-i a'zam, Imam-i Gazalî, Imam-i Rabbanî gibi âlimler de kim oluyormus.
Tabiî bu arada, Hallaci Mansur, Haci Bektas-i velî ve Mevlana gibi gerçek manada büyüklerden de bahsediyorlar...

Bunlardan bahsetmelerinin iki sebebi var:
Birincisi, dikkati çekmemek, bunlarin arasina yukaridaki kimseleri de karistirarak, isin aslini bilmeyenleri kandirmak.
Ikincisi, bu zatlarin kapali, izaha muhtaç çok sözlerinin olusu.
Bu sözlerini, istedikleri gibi izah ederek, dine zarar vermek.

Mesela, Mevlana hazretleri, “Kim olursan ol, yine gel” demis.
Bu kapali bir söz olup, izah gerekir. Istismarcilar, bu sözü esas alip,
“Bak, Mevlana, kim olursan ol, yine gel, diyor. Dinli dinsiz ayirimi yapmiyor. Herkesi sevmeliyiz. Herkesi kardes bilmeliyiz”
diyerek, dinsizlik olan hümanizmi asiliyorlar.

Halbuki, Hz. Mevlana, “Kim olursan ol gel, biz kimsenin geçmisine bakmayiz, geçmisine tevbe edip,
müslüman olan kimseyi, bagrimiza basariz, kardes biliriz” diyor.
Kâfirleri de kardes biliriz, demiyor. Demez, çünkü Kur'an-i kerim, (Ancak müslümanlar kardestir) diyor.
Bu ilahiyatçi prof.lar gibi, Resulullah ne yaptiysa, tersini yapmaz.
Nitekim, Mevlana'nin talebeleri arasinda, atesperest, ateist, Yahudi, Hiristiyan yoktu.

Bozulmanin sebebi; cehalet

Bugün müslümanlarin bu hâle düsmesinin en önemli sebebi cehalettir.
Cahil kimseyi kandirmak kolaydir. Din düsmanlarinin bu kadar taraftar toplamasinin sebebi budur.
Peygamber efendimiz, “Ilim olan yerde müslümanlik vardir, ilim olmayan yerde müslümanlik yoktur”
buyurmustur.

Bunun için masonlar, Osmanlilarin son zamanlarinda, tanzimatta, medreselerden fen derslerini;
din derslerinin de, yüksek kismini kaldirilmislardir. Kisaca o devirde okumuslarin dinsizligi,
müslümanlarin da cahilligi yayginlasmisti.
Osmanli devletinin yikilis sebebi de budur. Çünkü, Islâm dini ilim üzerine kurulmustur.
Ilim olmayinca, hakiki din adami kalmayinca, Islâmiyet bozulur.
Bulut olmayinca, yagmur beklemek, mucize istemek olur.
Allahü teâlâ bunu yapabilir.
Fakat, âdeti böyle degildir. Islâm âlimi yetisebilmesi için, Islâm ilimleri meydana çikip, yayilip, böyle yüz sene geçmesi gerekir.
Düsmanlar, Islâm günesini söndürdü. Bunlarin önderligini, Ingilizler yapti.